31 Ağustos 2010 Salı
Plazmoliz nedir? Topraksız tarımdaki önemi nedir?
Plazmoliz : bir bitki hücresi izotonik ortamdayken kendisinden daha yoğun bir ortama (Örneğin Tuzlu su) konulduğu zaman, (çözünmüş madde yoğunluğu fazla ortama) hücredeki küçük moleküllerin enerji harcanmadan çok yoğun hücre ortamından, az yoğun ortamına geçişine denir. Örneğin topraksız tarımda bitki kökleri çözelti içerisinde olursa ve besin çözeltisi aşırı tuzlu ise köklerden besin çözeltisine su geçişi olur. Dolayısıyla bitki kendindenki yoğunluğu çözeltideki yoğunluğa eşitlemek için su kaybeder. Plazmolizde osmoz kurallarına göre hücre su kaybeder. Hücrenin su kaybedip büzülmesini sağlayan çözeltiye hipertonik çözelti adı verilir. Hipertonik çözeltiler aynı zamanda derişik çözeltilerdir.
26 Ağustos 2010 Perşembe
Haberler : Silifke de Topraksız çilek üretilecek
Deneme üretimi başarılı olursa önümüzdeki yıl çilek topraksız üretilecek.
Mersin’in Silifke ilçesinde bu yıl topraksız tarımla deneme üretimi yapılan çileğin fidelerinin çiçek açtığı belirtildi.
Silifke Çilek Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Özmen, deneme üretimi serasında, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1 dönümlük serada topraksız tarımla 25 Ekim’de dikimi yapılan çilek fidelerinden ilk hasadın yaklaşık 15 gün sonra başlayacağını bildirdi.
Deneme üretiminden olumlu sonuç alınması halinde, önümüzdeki yıllarda daha geniş alanlarda ekim yapılacağını belirten Özmen, "Seramızda toprak yerine kokobit denilen Hindistan cevizinin liflerinden elde edilmiş hammaddeyi kullanıyoruz. Bilinçli yapıldığı takdirde topraksız tarım, topraklı tarımdan daha elverişli. Çünkü, toprakla temas olmadığından dolayı kaliteli olmasının yanı sıra temiz ürün elde ediliyor" dedi.
Üretimde görevli Ziraat Mühendisi Mehmet Yaşar Çalmaşur ise, serada "Rubygem", "Festival" ve "Fortuna" cinsi çilek çeşitlerinin ekiminin yapıldığını, hangi türden olumlu sonuç alınacağını hasat zamanında tespit edeceklerini kaydetti.
Çalmaşur, bir dönüm seranın kurulmasının, sistemin hazırlanmasının, çilek fidelerinin alınıp ekilmesinin toplam 50 bin TL’ye mal olduğuna dikkati çekerek, "İlk yıl masrafı çok gibi gözüküyor ancak, ikinci ve üçüncü yılda sadece fideye para verilecek. Üçüncü yıldan sonra ise ekimi yapılan Hindistan cevizinin liflerinden yapılmış kokobit adlı maddeyi değiştireceğiz. Bu da çok bir masraf gerektirmiyor" dedi.
Bu sistemle gübre kullanımının ve işçiliğinin az olduğunu belirten Çalmaşur, topraklı tarımda bir dönümden 4 ton civarında ürün alınırken, bu sistemle bir dönümden 9-10 ton civarında ürün hasat edilebileceğini söyledi.
Silifke İlçe Tarım Müdürü Yusuf Gün de, Silifke’de geçen yıl 20 bin dönüm araziden 80 bin ton çilek hasadı yapıldığını söyledi.
Hasat edilen çileğin 15 bin tonunun Rusya, Ukrayna, Polonya gibi ülkelere ihraç edildiğini, kalanın da iç piyasada tüketildiğini belirten Gün, bu yıl da yine 20 bin dönüm araziden yaklaşık 80 bin ton çilek hasadının yapılacağını ve hasat edilecek çileğin de yine en az 15 bin tonunun ihraç edilmesinin planlandığını kaydetti.
Geçen yıl iç piyasadaki çileklerin üreticiden kilosunun 1.20 TL’den, ihracata gidenlerin ise kilosunun 1.45 TL’den alındığını belirten Gün, bu yıl da fiyatların üreticiyi tatmin eder düzeyde olacağını tahmin ettiklerini kaydetti.
Haberin kaynağı için : http://www.8sutun.com/Topraksiz-cilek-uretilecek_63056.html
25 Ağustos 2010 Çarşamba
Seralarda Kullanılan Yapı Malzemeleri ve Elemanları
Sera kurulumu, sera elemanları ve sera malzemeleri konusunda bilgi sahibi olmak için şu bağlantıdaki yer alan geniş çalışma işinizi görecektir.
Sera Malzemeleri ve Elemanları
1. Temel
2. İskelet Malzemeleri ve Elemanları
2.1. İskelet Malzemeleri
2.1.1. Ahşap Yapı Malzemeleri
2.1.2. Metal Malzemeler
2.2.1. Kolonlar (Dikmeler)
3. Çatı Elemanları
3.1. Çatı iskeleti Elemanları
3.2. Çatı Örtü Malzemesi
3.2.1. Cam
3.2.2. Plastik
3.2.3. Seralarda Kullanılan Plastik Levhalar
3.3. Cam Örtü Malzemesinin Kaplanması
3.4. Plastik Örtünün Kaplanması
3.5. Oluklar ve Damlalıklar
3.6. Rüzgârlıklar
3.7. Kapılar
3.8. Pencereler
4.1. Ahşap Malzemenin Korunması
4.2. Metal Malzemenin Korunması
Zeolit nedir? Nasıl elde edilir? Nerelerde kullanılır?
Topraksız tarımla uğraşırmak için kullanılabilecek olan katı agretatlardan bir tanesi de ZEOLİT isimli mineral topluluğudur. Aşağıda zeolit hakkında detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.
Zeolitler bir mineral grup ismidir. Sanayi hammaddeleri içinde Endüstriyel hammadde olarak değerlendirilirler. Bilinen 40’ı aşkın doğal minerali vardır. Bunlardan en önemlileri Klinoptilolit, şabazit ve analsim dir. Ayrıca 150 yi aşkın sentetik minerali de mevcuttur.
Zeolitler volkanik küllerin su ortamında değişime uğraması sonucunda oluşurlar.
Kısaca klino olarak da bilinen Klinoptilolit doğal zeolitlerden dünyada rezerv olarak en çok bulunan ve teknolojik özellikleri en iyi olanlardan biridir.
Özellikle çevreci mineral olarak bilinmektedir. Bunun nedeni toprakta aşırı gübreleme veya yanlış sulama nedeniyle azotlu gübrelerin yıkanmasına engel olmasıdır. Bu şekilde insan ve hayvan sağlığını doğrudan etkileyen yer altı ve yer üstü sularımızın kirlenmesine engel olmaktadır. Ayrıca su arıtma da özellikle ABD ve Japonya’da şehir ve sanayi atık sularının temizlenmesinde kullanılmaktadır. Ülkemizde bol miktarda bulunan ve üretilen klinonun içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli hammaddelerinden biri olacağı kesindir.
Özellikleri nedeniyle pek çok sektörde kullanılabilmektedir. Başta
- hayvan altlığı,
- çöp depolama sahaları,
- atık su arıtma,
- gaz arıtma,
- toprak düzenleyicisi -gübre katkısı ve
- koku giderici,
- yem katkı malzemesi olmak üzere,
- inşaat sektöründe vb. 100 e yakın alanda kullanılmaktadır.
- tarım ilaçları, plastik ve kağıtta dolgu olarak,
Zeolit, ülkemizde yeni tanınmaya başlanmıştır. Dünyada ise özellikle Japonya, ABD, Küba, Çin ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde yaygın kullanım alanları mevcuttur.
Son yıllarda NASA uzayda bitki yetiştirme çalışmaları için klinoyu denemiş ve topraksız bitki yetiştirmede en önemli malzeme olarak bildirmiştir.
Detalı bilgi için : http://www.ekolojimagazin.com/?s=magazin&id=172
23 Ağustos 2010 Pazartesi
Çilekte Topraksız Tarım Uygulamaları
Topraksız kültür,her türlü tarımsal üretimin durgun veya akan besin eriyiklerinde, besin eriği sisinde veya besin eriyiği sisinde veya besin eriyikleriyle beslenmiş katı ortamlarda gerçekleştirilmesidir.Üretimin doğrudan besin eriyiklerinde gerçekleştirilmesi “su kültürü”(hidroponik),sulamanın besin eriyikleriyle yapılması şartıyla katı ortamlarda gerçekleştirilmesi “katı ortam kültürü” olarak adlandırılır. Topraksız kültürün amacı;bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu yardımıyla sağlamak ,bitkilerin besin madde ve su gereksinimlerini stres meydana getirmeden karşılamak ve bunu abartılı olmayan harcamalarla gerçekleştirmektir.
Topraksız kültürün avantajları;
-Toprak devre dışı kaldığı için toprak işleme,yıkama,dezenfekte etmek gibi emek ve masrafı gerektiren işleme gerek yoktur.
-Tarımsal üretim bitki yetiştirmeye uygun olmayan alanlara da kaydırma şansı vardır.
-Topraklı tarımda farklı yapılarda olan topraklardan dolayı gerçekleştirilemeyen üniform üretim ,topraksız tarımda toprak dışındaki koşullar istenilen şekilde düzenlenebildiği için gerçekleştirilebilir.
-Topraklı tarımda görülen yıkanma,alt tabanlara sızma ve toprak tarafından tutulma ile ortaya çıkan kayıplar düşünüldüğünde topraksız tarımda bitki besin maddeleri daha etkin ve ekonomik bir tarzda kullanılır.
-Besin maddelerinin kök ortamında homojen olarak dağılımları söz konusudur.
-Besin maddelerinin dozları ayarlanarak bitkilerin vegetatif yada generatif fazda tutulmaları sağlanabilir.
-Topraksız kültür yöntemiyle yetiştirilen bitkilerden alınan ürün,gerekli besinler yeteri kadar verdiği için,daha lezzetlidir.
-Bitkiler için su stresi problemi yoktur.
-Topraklı tarımda karşılan ve genelde potasyum ve kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan yumuşak ve kof meyve eldesi söz konusu değildir.
-Sızma,yıkanma ve buharlaşmadan doğan kayıplar azaldığı için sudan ekonomi sağlanır.
-Topraksız kültür otomasyona uygundur.Sulama ve gübreleme otomatik olarak yapıldığından işgücünden ekonomi sağlanır.
-Topraksız kültürde kök ortamının pH,tuzluluk,besin madde dengesi ve hava su oranı daha sağlıklı bir şekilde ayarlanabilir.
-Toprak kaynaklı hastalık ve zararlılar ile yabancı otlar sorunu yoktur.Bundan dolayı kullanılan tarımsal ilaç miktarı da düşer.Buda hem üretim harcamalarını düşürmesi ve hem de temiz ürün eldesi bakımından büyük önem taşır.
-Topraksız tarım,ekim nöbeti zorunluluğunu ortadan kaldırır.Bir üretimin arkasından,birkaç gün içinde,yenisini başlatma şansı vardır.
-Birim alandaki bitki sayısı artırılabilir.Topraklı tarımda bitki sıklığını etkileyen faktörler ışık ve topraktır.Toprak devreden çıktığından ışıklanma sorunu olmadığı durumlarda sık dikim yapılabilir.
-Topraksız kültürde her zaman temiz ürün alındığından insan sağlığı için önem taşımaktadır.
-Erkencilik,topraklı tarıma kıyasla daha belirgindir.
-bazı topraksız tarım uygulamalarının,besin eriyiğinin ısıtılarak verilebilmesi sonucu soğuk sera çalışmalarına daha uygun olduğu kabul edilir.
-Verim daha yüksektir.
Topraksız tarımın dezavantajları;
-Bazı topraksız kültür şekillerinin büyük teknik donanım gerektirmesi
-Topraksız tarım üreticisinin mutlaka özel bilgi ve deneyime sahip olması gerekmektedir.
-Zaman zaman bitki besleme ile ilgili komplike sorunların ortaya çıkması,
-Besin çözeltisinin pH,tuzluluk ve besin maddeleri konsantrasyonundaki bir değişimden bitkiler hemen etkilenirler.
-Fusarium spp.,Verticillium spp.,gibi hastalık etmenlerinin kapalı devre çalışan NFT gibi bazı topraksız kültür şekillerinde daha hızlı yayılması.
2.Topraksız Kültürde Kullanılan Besin Eriyikleri
Topraksız kültürün temelini oluşturan besin eriyiği için gerekli iki temel eleman su ve bitki besin elementleridir. Besin eriyiklerinin hazırlanmasında ya damıtık su ya çeşme suyu yada temiz doğal su kaynaklarının suyu kullanılır. Besin elementleri ise ;-makro besin elementleri (N,P,K,Ca,Mg,S), mikro besin elementleri (B,Cl,Cu,Fe,Mn,Mo,Zn)dir. Besin eriyiğinin pH ının 6-6.5 arası tutulması önerilir.Besin eriyiği hazırlamada bilinen pek çok hazır reçeteden yararlanılır.Bu reçetelerin bir kısmı geniş tabanlı bir uygulama alanına sahipken, bir kısmı sadece bazı sebzelere ve bazı sistemlere özeldir.Geniş tabanlı besin eriyiği reçetelerinin en eskilerine örnek Hoagland ve Knop’dır.Besin eriyikleri bizzat hazırlanabilir,ya da piyasadan konsantre olarak alınır ve önerilen şekilde sulandırılır ,ya da özel hazırlanmış toz karışım paketleri alınır ve gereği kadar suda eritilerek elde edilir.
3.Çilekte Topraksız Kültür Şekilleri (Uygulamaları)
Topraksız kültür ;
*Katı ortam kültürü (agregat) *Su kültürü (hidroponik) olarak ikiye ayrılır.
3.1 Katı Ortam Kültürü
Katı ortam kültüründe kullanılan ortamlar ise şöyledir;
İNORGANİK ORTAMLAR
-kum -pomza taşı -çakıl- cam yünü- perlit- plastik köpük- vermikülit- curuf- kayayünü
ORGANİK ORTAMLAR
-torf –talaş -ağaç kabuğu -çeltik kavuzu vs.
Agregat kültüründe her ülke kendi koşullarında en kolay bulunan ve bu amaçla kullanıma en uygun agregatların arayışı içine girmiştir.Agregat seçimi ile ilgili çalışmalar ülkemizde de sürdürülmektedir. Katı ortamların sterilizasyonunda buharın yanında metil bromit,vapam,sülfirik asit,formaldehit,etil alkol gibi kimyasallar kullanılmaktadır.
3.1.1 KATI ORTAM KÜLTÜR ŞEKİLLERİ
3.1.1.1 Yatak kültürü
Yatak kültüründe öncelikle agregatların konulabileceği yataklar hazırlanır.Yataklar genellikle 15-20 cm derinlik ve 30-120 cm genişliktedir.Yatak genişliğini bitki türü etkiler.Yatak uzunluğunu da yetiştirilecek yerin uzunluğu etkiler.
3.1.1.2 Torba-paket ve saksı kültürü
Topraksız kültürün bu şekli ,ülkemizde uygulanma şansı en yüksek olanıdır.Bu kültür şeklinde bitkiler toprak yerine herhangi bir agregatla doldurulmuş torba,paket,veya saksılarda yetiştirilmektedir.Paketler üretici tarafından hazırlanabileceği gibi piyasadan hazır olarakta alınabilir.Paketler içine konulan agregat ya besin maddelerince zenginleştirilmiş yani gübrelenmiş yada gübrelenmemiştir.Satın alınınca bunun öğrenilerek alınması gerekmektedir.Fakat yaygın olarak kullanılan şekli besin maddelerince zenginleştirilmemiş agregatla dolu paket yada torbaların bitki yetiştirme sırasında besin eriyikleriyle sulanmasıdır.
Paket yapımında genelde 0.1 mm kalınlığında ve opak beyaz renkteki UV katkılı polietilen tercih edilir.Torba kültüründe 50*50 cm boyutlarında 0.25 cm kalınlığında basit torbalardan yararlanılabileceği gibi 50*65 cm boyutlarında 0.032 mm kalınlığındaki çöp torbalarından yararlanılabilir.İnce torbalar sağlamlaştırmak amacıyla iki torba iç içe konularakta kullanılabilir.
Paket,torba,saksı kültüründe üretim harcamaları tekrar kullanımlarla düşürülebilir.Örneğin humuslaşma oranı düşük olan sphagnum peat’i bile 3 defa arka arkaya,hiç sterilize edilmeden kullanılabilmiş,verimde önemli bir değişme olmamıştır. Perlitte önceki üretimde kök hastalığı olmamış olması şartıyla sterilize edilmeden 5-6 defa kullanılabilir.yanlız üretim sayısı arttıkça ürünle birlikte hastalık yapan organizmaların artacağı da unutulmamalıdır.bunun için buharla veya herhangi bir fungusit ile sterilizasyon yararlı olur. Sulama ya tek tek torbaların sulanması şeklinde yada kuşkusuz en ideal sulama şekli olan damlama sulama düzenleriyle yapılmaktadır. Paket hacmine göre paket başına dikilecek bitki sayısı değişir.Torba –paketler drenaj delikleri mutlaka açılmalıdır.Bu hem kök boğulmasını önler hem de torba-paketlerde tuz birikimini önler.Dış ülkelerde paket kültürüne uygun olarak hazırlanmış paketler,bitki türü dikkate alınarak gübrelenmiş şekilde de satışa sunuldukları için besin eriyikleriyle sulanma gereği ortadan kalkar,sadece su vermek yeterli olur.
Torbaların yatay yerleştiriliş şekli yatay ise “yatay torba kültürü”,torbalar tavana asılmış ise “dikey torba kültürü” adını alır.Bu sistemde plastik torbalar ve bükülmez borular kullanılabilir.Dikey torba kültürüne sosis kültürü de denir.
3.2. Su kültürü (hydrophonic) *Durgun su kültürü *akan su kültürü *aeroponik kültür
3.2.1.Durgun Su Kültürü
Durgun su kültürü bilinen en eski topraksız kültür örneğidir.Günümüzde sadece bitki beslemeye dayalı çalışmalarda kullanılmaktadır.Havalandırmalı ve havalandırmasız olmak üzere iki şekli vardır.Bu sistemde derinliği 30 cm yi geçmeyen bir tekne,küvet, veya tank kullanılır.
3.2.2.Akan su kültürü (Nutrient film tecnique-besleyici film tekniği)
Bitki yetiştirme kanallarından besin eriğinin fasılalı veya fasılasız bir şekilde akıtıldığı bir yetiştirme tekniğidir.Kanallardan besin eriği NFT (besleyici film tekniği) de olduğu gibi kök uçlarından birkaç mm veya derin akan su kültüründe olduğu gibi 4-5 cm ve daha fazla derinlikte akıtılabilir.
Besleyici film tekniği ;bitkilerin su,besin maddelerini ve oksijen gereksinimlerini karşılamak için,kök uçları boyunca besin eriğinin yüzeysel bir akış (birkaç mm derinliğinde) halinde akıtılması esasına dayalı oldukça yeni bir su kültürü şeklidir.Besleyici film tekniği,bitkilerin kök sistemlerinin besin solüsyonu akan siyah polietilen kanallar içinde yetiştirildiği basit bir hidroponik sistemdir.Bu sistemin gerçekleştirilebilmesi için;içinde bitki köklerinin geliştiği besin eriyiklerinin akıtıldığı kanallara,besin eriğine ve besin eriğini sisteme veren ve tekrar toplayan borular ve tanklara gereksinim vardır.
3.2.3 Aeroponic kültür
Temelde çıplak kök sistemine,besin eriyiklerinin fasılalı veya fasılasız sis halinde verilmesi esasına dayanan bir hava - su kültürüdür.Fasılalı uygulamada genelde 2-3 dakikada birkaç saniye püskürtme yapılır.Bu püskürtme şeklinin kökleri nemli tutmaya yeterli olduğu bilinir.Sistem yetiştirilecek bitkinin daha önceden belirlenmiş olan su ve besin maddesi gibi gereksinimlerini elektronik olarak karşılamaya yönelik modüler ünitelerden oluşmaktadır.Bu konu ile ilgili ilk çalışmalar;diğer topraksız kültür şekillerine kıyasla daha ucuz,daha pratik,daha kolayca mekanize edilebilen bir topraksız kültür arayışı ile başlamıştır.Sistemin en büyük avantajı su ve gübre kullanımında sağladığı ekonomiden kaynaklanmaktadır.Düşük kaliteli sular da bu sistemde rahatlıkla kullanıldığından su kalitesinin düşük,miktarının az olduğu bölgelerde bu sistem başarıyla kullanılabilir.
KAYNAKLAR
Anonim,2005a. http://edis.efl.edu
Anonim,2005b. http://www.schundler.com
Anonim,2005c. http://www.batem.gov.tr
Anonim,2005d. http://www.agridept.gov.lk
Anonim,2005e. http://www.tartes.com.tr
Aybak,H.Ç.,2000.Topraksız kültür yöntemleri.Çilek yetiştiriciliği.Hasat
yayıncılık.Kadıköy,İstanbul.118.
Çelikel,G.,2002. Topraksız kültürde sebze yetiştiriliği.Tarım veköyişleri bakanlığı.Tarımsal
Araştırmalar Genel Müdürlüğü.Alata bahçe kültürleri araştırma enstitüsü.Çifti eğitim
broşürü. No:12 Mersin.
Sevgican,A.,1999. Topraksız tarım.Örtü altı sebzeciliği.Cilt 2.Ege Üniversitesi basım evi,
526,Bornova,İzmir.130.
20 Ağustos 2010 Cuma
Güngör Uras - Tarla domatesi yemek hayal oluyor
Tarla domatesi yemek hayal oluyor
Tuta kelebeği (domates güvesi) adında bir zararlı, domateslerin yeşillerini yemeye başladı. Domatesin içine giriyor. Kelebek İzmir, Bodrum ve Antalya’dan Anadolu’ya doğru yayılıyor. Tarlaları silip süpürüyor. Seracılar tedbir almaz ise, sera domateslerini de yiyecek.
“Yaz olsun da tarla domatesi yiyelim. Domatesin tadını alalım” diye bekleşir dururuz. Çanakkale domatesi özlemiyle günler geçer. Geliniz görünüz ki, bundan sonra tarla domatesi yemek hayal olacak.
Güney Amerika’da ortaya çıkan, bir yumurtayla bir nesil bırakabilen “Tuta absaluta” adındaki kelebek (domates güvesi), 2007 yılında İspanya’dan Akdeniz bölgesine giriş yaptı. Günde 35 km mesafe alabilen ve hızla yayılan bu kelebek, bitkinin sapında, yaprağında ve meyvesinde dokunun altına giriyor. Bitkinin sapı, yaprağı kuruyor. Eğer her şeye rağmen bitki ürün verebilir ise ürün kurtlu ürün oluyor.
2007 yılında İspanya’da görüldüğünde önlem almamız lazımdı. Tarım Bakanlığı tehlikeye gereken önemi vermedi.
Bile bile kapıyı açtık
2009 yılında Tuta kelebeği (domates güvesi), Urla’nın Yağcılar bölgesinde, Çeşme’nin Ovacık Köyü’nde, Çanakkale’nin Batakova beldesinde, Bodrum’un Mumcular bölgesinde tespit edildi. Tarım Bakanlığı gene de olan biteni ciddiye almadı.
Geldik 2010 yılına... Tuta kelebeği (domates güvesi) tarlalardaki domatesleri yiyor. Seralara da dadanır ise, Türkiye’de uzun süre domates üretme şansını kaybedeceğiz.
Türkiye’de yılda 10.5- 11 milyon ton domates üretiliyor. Üretimin 5 milyon tonu seralarda, 5.6-6 milyon tonu tarlalarda yapılıyor. Domatesin yaklaşık 2 milyon tonunu ihraç ediyoruz. 2 milyon tonuyla salça yapıyoruz. Kalanını halkımız tüketiyor.
Anadolu’nun birçok yöresinde aşılı fideyle domates üretimi başladı. Yaz aylarında tarlalarda üretilen domatesler TIR’lar ile komşu ülkelere ihraç ediliyor. Domates güvesi tarla domatesi ihracatını da engeller hale geldi. Son olarak Ukrayna 50 TIR dolusu domatesi “domates güvesi” nedeniyle iade etti.
Üretici perişan
Bodrum’un Mumcular bölgesinde yaşayanların ve tarlalarında sebze ve meyve üretenlerin büyük bölümünün fidelerini Tuta kelebeği (domates güvesi) ürün vermeden yemiş. İlaçla mücadele edenlerin ise ürünlerinde güve var.
Güve giren domateslerin üzerinde ufacık siyah noktalar oluşuyor. Pazarda insanlar eskiden tarla domatesi peşinde koşardı. Şimdi domatesleri ellerine alarak üzerinde siyah noktalar var mı, yok mu diye bakıyor.
Sayın okuyucularım, satın aldığınız domateslerin üzerinde siyah nokta veya kirli renkli benekler görür iseniz,
o bölümleri bıçakla çıkartıp atmadan domatesi yemeyiniz, kullanmayınız.
O bölümde domates güvesinin yumurtası veya kalıntısı vardır.
İLGİLİ ARANIYOR: Ekmek diyoruz, süt, et, yoğurt, peynir diyoruz, domates, ayçiçeği, bebek maması diyoruz... GDO diyoruz, gıda güvenliği diyoruz... İnsanın sağlığını, midesini ilgilendiren her konuda sorumlu olarak karşımıza Tarım Bakanlığı çıkıyor. Tarım Bakanlığı sorunlara gereken ölçüde ilgi göstermiyor, çözüm getirmiyor. Bakanlığın zirai araştırma birimleri var. Türkiye’de 27 üniversitenin ziraat fakültesi, 15 üniversitenin veteriner fakültesi var. Bu fakültelerin öğretim üyeleri, araştırma merkezleri var. Bu fakültelerden her yıl 3 bin yüksek ziraat mühendisi ve veteriner hekim mezun oluyor. Ülkede 75 bin yüksek ziraat mühendisi, 25 bin veteriner hekim var. Ve de ülkenin en önemli tarım sorunlarında, gıda güvenliğiyle ilgili konularda bu kurumlar, bu uzmanlar beklenen ilgiyi göstermiyor. Neden acaba?
17 Ağustos 2010 Salı
Domates yetiştiriciliği hakkında bilgi
Domatesin botanik özellikleri: Tohumun çimlenmesi ile oluşan kökcük genç bitkinin 2-3 yapraklı devresine kadar uzunlamasına devam eder. Bu dönemde kökboğazına ykın bölgeden yan köklerin oluşumu başlar. Kazık ve yan kökler oldukça geç dallanır ve saçak kök oluşturur. Domateste şaşırtma yapılarak yan kök oluşumu teşvik edilir.
Açık alan yetiştiriciliğinde köklerin 100-150 cm derinliğe ve yanlara kuvvetli geliştiği halde sera yetiştiriciliğinde 40-100 cm derine 40-60 cm yanlara yayılmaktadır. Köklerin %72’lik kısmı toprağın 0-20 cm’lik üst kısmındadır. %22’si 20-50 cm ve %6’sı ise 50 cm’den daha derinde bulunur. Otsu yapıdaki gövde başlangıçta yuvarlak, yumuşak ve tüylüdür. Yaşlandıkça sertleşerek köşeli bir yapı kazanır. Domateste çiçekler salkım şeklinde oluşur. Çiçek salkımları basit (tek) veya çift (çatal) dallanma göstermektedir. Bazı çeşitlerde ise karışık salkım şeklinde görülmektedir.
İklim ve toprak istekleri: Domates ılık ve sıcak iklim sebzesidir. Sıcaklık -2 ile -3 dereceye düştüğünde bitki tamamen ölür. Gereğinden fazla nem ve sıcaklık bitkide hastalıkların meydana çıkmasına, sıcak ve kuru rüzgarlar da çiçek dökülmesine neden olur. Domateslerde normal gelişmenin olabilmesi için sıcaklığın 16-19 derecede olması gereklidir. Sıcaklığın 13 derecenin altına düşmesi halinde olgunlaşmanın geciktiği ve mahsulün çok azaldığı tesbit edilmiştir. Domates çiçek tozları 10 ve daha yukarı derecelerde, en iyi olarak da 27 derece civarında istenilen şekilde çimlenerek döllenme yeteneğini ve gelişmesini sürdürmektedir.
Domatesin toprak isteği kumludan, killiye kadar her toprakta yetişebilir. Derin, geçirgen su tutma kabiliyeti iyi, humus ve besin maddelerince zengin tınlı topraklar ideal topraklardır. Kumlu tınlı topraklarda erken ürün verir. Çorağa oldukça dayanaklıdır. En uygun toprak reaksiyonu pH 6,5 civarındadır. Düşük toprak asiditesine dayanıklıdır.
Yetiştirme Tekniği:
* Çeşit seçimi: Bölgemizde sırık domates; yer (sofralık) domates, sanayi (salçalık) domates yetiştiriciliği şeklinde yapılmaktadır. Bölgemizde yetiştiriciliği yapılan, deneme ve demonstrasyonları kurulan sırık, bodur, sanayi domates çeşitlerinden bazıları şunlardır: Sırık domates (F1); Elif 190, Gökçe 190, Diyansa, Gülle, Target, Opera, Polaris, Astona, Mog. Sofralık (yer); H 2274, 5656, Merve. Salçalık; H 2274, Chipli, Riogranda, M 1103
* Ekim nöbeti: Kışlık sebzelerden sonra domates ekilebilir. Lahana ve baklagiller dometes için iyi bir ön bitkidir. Domatesten sonra baklagiller, havuç, salata, pancar ve hububat ekimi yapılır. Domates üst üste ekilmemelidir.
* Toprak hazırlığı: Toprak derin sürülmelidir. Sonbaharda pullukla toprak derince sürülür. İkinci sürüm ilkbaharda tavında yine pullukla yapılır. Sonra tırmık, tapan veya diskaro çekilerek kesekler kırılır. Domates derin köklü bir bitki olduğu için kültür alanlarında geçirimisiz pulluk tabanı oluşmuş ise çizel veya dippatlatan ile toprak işlenir.
* Ekim ve dikim: Yer domatesi için sıra arası 140-250 cm, sıra üzeri 40-50 cm olacak şekilde dikim yerleri hazırlanır. Sırık domates için sıra arası 80 cm, sıra üzeri 50-60 cm olmalıdır. Ayrıca 75x50, 100x40, 100x35 sıra aralık ve mesafelerinde de dikim yapılabilir. Fideler 5-6 yapraklı devrelerinde son don tarihi geçtikten sonra dikilip, can suyu verilir. salçalık domatesler için dikim aralık ve mesafesi 135x40 cm’ dir. Açık alanda sırık domates fide dikimi çift sıra dikim şeklinde de yapılır. Bu durumda aralık ve mesafeler 110x50x50 cm veya 100x60x50 cm olacak şekilde ayarlanır. Domates karık sulama ve damlama sulama ile yapılır. Yağmurlama sulama yapılmaz. Fide önceden hazırlanır. Masuralara tek veya çift sıra dikilir.
* Gübreleme: Domates için dikimden evvel dekara 2-3 ton iyi yanmış çiftlik gübresi uygulaması gereklidir. Yine meyveler fındık iriliğin alınca 10-15 gün ara ile 100 litre su ile 600-800 gr potasyum nitratın yapraktan uygulanması meyve ve bitkisini olumlu yönde etkiler. Üst gübresinin; ilki meyveler ilk görüldüğünde ‘(fındık şekilndeyken) verilecek üst gübrenin yarısı, meyveye yattığında da diğer yarısı karık arasına verilir.
Kimyevi gübre uygulaması: Taban Gübrelemesinde; dekara 40 kg. DAP, 20 potasyum sülfat gübresi kullanılmalıdır. Üst Gübrelemede; dekara 12 kg amonyum nitrat (%33), 12 kg. potasyum nitrat (%13-0-46) gübresi atılmalıdır.
* Sulama: Domates tarımında bitkiler üzerinde ilk meyveler görülünceye kadar mümkün olduğu kadar sulamadan kaçınılır. Bu devreye kadar dikim esnasında verilen cansuyu ile yetinilir. Bunun için çapalamaya önem verilir. İhtiyaç halinde sulama yapılabilir. İlk meyveler görüldükten sonra sulama önem kazanır. Mevcut şartlara göre toprak yapısı ve seçilen çeşit özelliğine göre uygun periyodlarla yeteri kadar sulama yapılır. Nihayet hasat başladıktan sonra her hasat sonrası sulama yapılmalıdır.
* Bakım: Fideler esas yerlerine dikilip, gelişmeye başladıktan yaklaşık iki hafta sonra birinci çapa yapılır. İki hafta sonra ikinci çapa yapılır. Boğaz doldurulur. Hastalık ve zararlılar ile mücadele bir program dahilinde sürdürülür.
14 Ağustos 2010 Cumartesi
Hidroponik sistemler hakkında animasyonlu tanıtımlar
Bunlardan yeni bulduğumuz bir tanesi de genel olarak hidroponik, topraksız tarım sistemlerinin tanıtıldığı flash animasyonu.
Aşağıdaki animasyonda hangi sistemin nasıl çalıştığını flash animasyonu sayesinde görsel olarak görüntüleyebilecek, eğer bu işe yeni başlıyorsanız oldukça faydalanacaksınız.
Yukarıdaki animasyondaki düğmelerin açıklamalarını da ingilizce bilmeyen kullanıcılar için açıklayalım.
NFT : Film tekniği
Wick : Fitilli sistem, Bu sistemde besin içerisine batırılmış fitil agretat kültürü içerisine pasif olarak su taşır.
Ebb&Flow : Taşma, alçalıp yükselme li sistem
Aeroponics : Püskürtmeli sistem
Water Culture : Su kültürü
Drip : Damlama
Sistemlerin detaylı açıklamaları için buraya tıklayarak ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
10 Ağustos 2010 Salı
Topraksız Tarım Dersleri
Bölüm 1 – Topraksız Tarım a Giriş
Bölüm 2 - Topraksız Tarımda Işıklandırma
Bölüm 3 - Topraksız Tarımda Besin
Bölüm 4 – Zararlılar ve İlaçlar
Bölüm 5 – İş olarak Topraksız Tarım
Bölüm 6 – Kendin Yap
Not : Eğer ingilizceniz yetersiz ise Google ın Çeviri sayfasını kullanabilirsiniz.
2 Ağustos 2010 Pazartesi
Deplazmoliz nedir? Topraksız tarımdaki önemi nedir?
DEPLAZMOLİZ, bir bitki hücresinin kendisinden daha az yoğun (çözünmüş madde yoğunluğu az) bir ortama konulduğunda, plazmolize uğramış bir hücre su alarak şişmesi olayıdır. Bu şekilde olan ortama hipotonik çözelti adı verilir.
Eğer toprakız tarımda kullandığımız besin, gübre çözltisinin yoğunluğu çok düşük ise bu durum oluşabilir.