Topraklarda K:Mg oranı da önem taşımaktadır. Çünkü bu elementlerin birinin diğerine göre fazlalığı bitki gelişmesini etkilemektedir. Bu oran 2:1 ile 5:1 arasında olmalıdır. Potasyum bakımından fakir olan topraklarda K noksanlığının ortaya çıkışı yetiştirilen bitkinin çeşidine bağlı olarak değişmektedir. Potasyum noksanlığında biyokolloidler etkilenmekte ve enzim reaksiyonları bozulmaktadır.
Potasyum eksikliğinde, gözle görülebilir belirtiler ortaya çıkmasa da sıcak koşullarda bitkilerin turgorunun bozulması ve stoma metabolizmasındaki bozukluktan dolayı solma görülmektedir. Potasyum noksanlığında büyüme başlangıçta az etkilenmekte ve sonraları tamamen durabilmektedir. Potasyum hareketli durumda bir element olmasına rağmen yaşlı yapraklardan genç yapraklara veya gövdenin büyüyen meristematik dokularına hareketliliği her zaman yeterli olamamaktadır. Bu nedenle K noksanlığında boğum araları kısalarak bodurlaşma meydana gelmektedir. Kereviz ve şeker pancarı gibi dikotiledon bitkilerde noksanlıkta rozetleşme görülmekte, oysa patates ve fasulyede görünüm çalımsı bir hal almaktadır.
Büyümede yavaşlama nedeniyle yaşlı yapraklar yeterli K ile beslenen bitkilere göre daha küçük olmaktadır. Genelde yapraklar renklerini korurken bazen koyulaşmakta, mavimsi yeşil renk almaktadır. Birim alana düşen klorofil miktarı arttığı için yapraklarda renk koyulaşmaktadır. Büyümede gerileme yaprak kenarlarından başlaması nedeniyle yaprak kenarları yukarı doğru kıvrılmakta yapraklarda dalgalanmalar meydana gelmektedir.
Potasyum eksiklik belirtileri ilk önce yaşlı yapraklarda ortaya çıkmaktadır. Plasmada dehidrasyon, putrescin veya peroksidaz gibi toksik maddelerin akümülasyonu nedeniyle hücreler ve dokular aniden parçalanarak ölmektedir. Bu zararlanmalar yaprak ucundan başlayarak kenarlarına doğru devam etmektedir. Potasyum noksanlığında tipik nekrotik belirtiler beyaz, sarı veya kahverengi, toplu iğnenin başı büyüklüğünde renkli noktaların belirmesinden sonra çıkmaktadır.
0 yorum :
Yorum Gönder